زكاة
الإبل
5- Develerin Zekab
أنبأ عبيد
الله بن سعيد
قال ثنا سفيان
قال حدثني
عمرو بن يحيى
وأنبأ محمد بن
المثنى ومحمد
بن بشار قالا
ثنا عبد
الرحمن قال
ثنا سفيان وشعبة
ومالك عن عمرو
بن يحيى عن
أبيه عن أبي
سعيد قال قال
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
ليس فيما دون
خمسة أوسق ولا
فيما دون خمس
ذود ولا فيما
دون خمس أواق
صدقة
[-: 2237 :-] Ebu Said'in bildirdiğine
göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Beş vesak'tan daha az olan mahsülde
zekat olmaz. Beşten az olan develerde de zekat olmaz. Aynı şekilde beş
ukiyyeden daha az olan gümüşün de zekatı olmaz" buyurdu.
Mücteba: 5/17; Tuhfe:
4402.
حدثنا عيسى
بن حماد قال
أنبأ الليث عن
يحيى بن سعيد
عن عمرو بن
يحيى بن عمارة
عن أبيه عن
أبي سعيد
الخدري أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قال
ليس فيما دون
خمس ذود صدقة
ولا فيما دون
خمس أواق فضة
صدقة ولا فيما
دون خمسة أوسق
صدقة
[-: 2238 :-] Ebu Said el-Hudrl'nin
bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Beşten az
olan devede zekat olmaz. Beş ukiyyeden daha az olan gümüşün de zekatı olmaz.
Aynı şekilde beş vesaktan daha az olan mahsülde de zekat olmaz" buyurdu.
Mücteba: 5/18; Tuhfe:
4402.
أنا محمد بن
عبد الله بن
المبارك قال
ثنا المظفر بن
مدرك أبو كامل
قال حدثنا
حماد بن سلمة
قال أخذت هذا
الكتاب من
ثمامة بن عبد الله
بن أنس عن أنس
بن مالك أن
أبا بكر كتب
لهم أن هذه
فرائض الصدقة
التي فرض على
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
المسلمين
التي أمر الله
بها رسوله صلى
الله عليه
وسلم فمن
سئلها من المسلمين
على وجهها
فليعط ومن سئل
فوق ذلك فلا
يعط فيما دون
خمس وعشرين من
الإبل في كل
خمس ذود شاة
فإذا بلغت
خمسا وعشرين
ففيها بنت
مخاض إلى خمس
وثلاثين فإن
لم تكن ابنة
مخاض فابن
لبون ذكر فإذا
بلغت ستا
وثلاثين
ففيها بنت
لبون إلى خمس
وأربعين فإذا
بلغت ستا
وأربعن ففيها
حقة طروقة
الفحل إلى
ستين فإذا بلغت
واحدا وستين
ففيها جذعة
إلى خمس
وسبعين فإذا
بلغت ستا
وسبعين ففيها
ابنتا لبون
إلى تسعين
فإذا بلغت
واحدا وتسعين
ففيها حقتان
طروقتا الفحل
إلى عشرين
ومائة فإذا
زادت على عشرين
ومائة ففي كل
أربعين بنت
لبون وفي كل
خمسين حقة
فإذا تباين
أسنان الإبل
في فرائض الصدقات
فمن بلغت عنده
صدقة الجذعة
وليست عنده جذعة
وعنده حقة
فإنها تقبل
منه الحقة
ويجعل معها
شاتين إن
استيسرتا له
أو عشرين
درهما وإن بلغت
عنده صدقة
الحقة وليست
عنده إلا جذعة
فإنها تقبل
منه ويعطيه
المصدق عشرين
درهما أو شاتين
ومن بلغت عنده
صدقة الحقة
وليست عنده وعنده
بنت لبون
فإنها تقبل
منه وتجعل
معها شاتين إن
استيسرتا له
أو عشرين
درهما ومن
بلغت عنده
صدقة بنت لبون
وليست عنده
إلا حقة فإنها
تقبل منه
ويعطيه
المصدق عشرين
درهما أو
شاتين ومن
بلغت عنده
صدقة بنت لبون
وليست عنده
بنت لبون
وعنده بنت
مخاض فإنها
تقبل منه ويحمل
معها شاتين إن
استيسرتا له
أو عشرين
درهما ومن
بلغت عنده
صدقة بنت مخاض
وليس عنده إلا
بن لبون ذكر
فإنه يقبل منه
وليس معه شيء
ومن لم يكن
عنده إلا أربع
من الإبل فليس
فيها شيء إلا أن
يشاء ربها وفي
صدقة الغنم في
ساعتها إذا كانت
أربعين ففيها
شاة إلى عشرين
ومائة فإذا
زادت واحدة
ففيها شاتان
إلى مائتين
فإذا زادت
واحدة ففيها
ثلاث شياه إلى
ثلاثمائة فإذا
زادت ففي كل
مائة شاة ولا
يؤخذ في
الصدقة هرمة
ولا ذات عوار
ولا تتيسر
الغنم إلا أن
يشاء المصدق
ولا يجمع بين
متفرق ولا
يفرق بين مجتمع
خشية الصدقة
وما كان من
خليطين
فإنهما
يتراجعان
بينهما
بالسوية فإذا
كانت سائمة الرجل
ناقصة من
أربعين شاة
واحدة فليس
فيها شيء إلا
أن يشاء ربها
وفي الرقة ربع
العشر فإذا لم
يكن المال إلا
تسعين ومائة
درهم فليس
فيها شيء إلا
أن يشاء ربها
[-: 2239 :-] Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Ebu Bekr, kendisini zekat toplamak üzere (Bahreyn'e)
gönderdiğinde oradakilere şu mektubu yazmıştır: Bu, Allah Teala'nın
Peygamberine emrettiği, Nebi'in (s.a.v.) de Müslümanlara takdir ettiği zekat
oranlarını açıklayan mektuptur. Bu oranlar dahilinde herkes kendisinden
istenilen miktarı versin. Hiç kimse bu oranların üstünde istenilen bir şeyi
vermesin. Yirmi beşten az olan develerde her beş deve için zekat olarak bir
koyun vardır. Yirmi beş deveden otuz beş deveye kadar da iki yaşına basmış bir
dişi deve verilir. Hayvanlar içinde vermek için iki yaşına basmış dişi deve
yoksa, üç yaşına basmış bir erkek deve verilir. Otuz altı deveden kırk beş
deveye kadar üç yaşına girmiş bir dişi deve verilir. Kırk altı deveden altmış
deveye kadar da dört yaşına girmiş gebe bir deve verilir. Altmış bir deveden
yetmiş beş deveye kadar da beş yaşına girmiş bir dişi deve verilir. Yetmiş altı
deveden doksan deveye kadar üç yaşına girmiş iki dişi deve verilir. Doksan bir
deveden yüz yirmi deveye kadar da dört yaşına girmiş ve gebe olan iki deve
verilir. Yüz yirmiden daha yukarısı için de her kırk deve için üç yaşına girmiş
bir dişi deve, her elli deve için de dört yaşına girmiş bir dişi deve verilir.
Verilecek develerin yaşları
konusunda ortaya çıkabilecek sıkıntılarda, beş yaşına girmiş bir dişi deve
vermesi gereken ancak hayvanları içinde böylesi bir devesi olmayan kişi, varsa
dört yaşına girmiş bir dişi deve ile birlikte kolayına gelecek şekilde iki
koyun veya yirmi dirhem verir. Dört yaşına girmiş bir dişi deve vermesi gereken
ancak hayvanları içinde sadece beş yaşına basmış dişi develeri olan kişi, beş
yaşına basmış deve verir ve karşılığında zekat memuru aradaki fark için
kendisine yirmi dirhem veya iki koyun verir. Dört yaşına girmiş bir dişi deve
vermesi gereken, ancak hayvanları içinde böylesi bir devesi olmayan kişi, varsa
üç yaşına girmiş bir dişi deve ile birlikte kolayına gelecek şekilde iki koyun
veya yirmi dirhem verir. Üç yaşına girmiş bir dişi deve vermesi gereken ancak
hayvanları içinde sadece dört yaşına basmış dişi develeri olan kişi dört yaşına
basmış deve veri: ve karşılığında zekat memuru aradaki fark için kendisine
yirmi dirhem veya iki koyun verir. iki yaşını bitirip üç yaşına girmiş bir dişi
deve vermesi gereken ancak hayvanları içinde böylesi bir devesi olmayan kişi,
varsa bir yaşını bitirip iki yaşına girmiş bir dişi deve ile birlikte kalayına
gelecek şekilde iki koyun veya yirmi dirhem verir. Bir yaşını bitirip iki
yaşına girmiş bir dişi deve vermesi gereken kişinin yanında öylesi bir deve
bulunmuyarsa ve üç yaşına girmiş erkek devesi varsa sadece bunu verir. Sadece
dört devesi bulunan kişinin zekat vermesi gerekmez ancak dilerse de verebilir.
Otlaklarda beslenen
koyunlara gelince, kırk koyundan yüz yirmi koyuna kadar zekat olarak bir koyun
verilir. Yüzyirmibirden iki yüz koyuna kadar da iki koyun verilir. ikiyüzbirden
üç yüz koyuna kadar üç koyun vardır. Bunun üstündeki her yüz koyun için de
zekat olarak bir koyun verilir. Zekat olarak alınacak koyunlar yaşlı veya
kusurlu olmamalıdır. Aynı şekilde zekat memuru kabul etmedikten sonra teke de
alınmaz. Zekat miktarını azaltmak için ayrı ayrı hayvanlar bir araya
getirilemeyeceği gibi sürü de parçalara böıünmemelidir. Hayvanları karışık olan
ortaklardan alınan zekatta, ortaklar bunu hisselerine göre hesaplarıar. Kişinin
otlaklarda beslediği koyunları kırktan bir eksik olsa da zekatı alınmaz. Ancak
mal sahibi dilerse verebilir.
Gümüşte de kırkta bir
zekat vardır. Şayet kişinin yüzdoksan dirhemi varsa zekatı olmaz, ancak kendisi
dilerse verebilir.
2247. hadiste yine
gelecektir. - Mücteba: 5/18; Tuhfe: 6582.
Diğer tahric: Buhari
(1448, 1450, 1451, 1453, 1454, 1455, 2487, 6955), Ebu Davud (1567), İbn Mace
(1800), Ahmed, Müsned (72) ve İbn Hibban (3266)
مانع
زكاة الإبل
6- Develerinin
Zekatını Vermeyenler
أنبأ عمران
بن بكار قال
ثنا علي بن
عباس قال حدثنا
شعيب قال
حدثني أبو
الزياد مما
حدثه عبد الرحمن
الأعرج مما
ذكر أنه سمع
أبا هريرة يحدث
به قال قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم تأتي الإبل
على ربها على
خير ما كانت
إذا هي لم يعط
فيها حقها
فتطؤه
بأخفافها وتأتي
الغنم على
ربها على خير
ما كانت إذا
لم يعط فيها
حقها فتطؤه
بأظلافها
وتنطحه
بقرونها ومن
حقها أن تحلب
على الماء ألا
لا يأتين أحدكم
يوم القيامة
ببعير يحمله
على رقبته له
رغاء فيقول يا
محمد فأقول لا
أملك لك شيئا
قد بلغت لا
يأتيني أحدكم
يوم القيامة
بشاة يحملها
على رقبته لها
ثغاء فيقول يا
محمد فأقول لا
أملك لك شيئا
قد بلغت ويكون
كنز أحدهم يوم
القيامة
شجاعا أقرع
يفر منه صاحبه
ويطلبه عليه وسلم
فحمد الله
وأثنى عليه ثم
قال ما بال
أقوام يقولون
كذا وكذا أنا
كنزك فلا يزال
به حتى يلقمه
أصبعه
[-: 2240 :-] Ebu
Hureyre'nin bildirdiğine göre Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): "Dünyadayken
zekatı verilmemiş develer, kıyamet gününde en dinç ve semiz halleriyle
sahiplerinin karşısına çıkar ve onu ayaklarıyla çiğnerler. Dünyadayken zekatı
verilmemiş koyunlar da, kıyamet gününde en dinç ve semiz halleriyle
sahiplerinin karşısına çıkar ve onu ayakları ve boynuzlarıyla çiğnerler.
Hayvanların bir hakları da su başlarında sağılmalarıdır.
Dikkat edin de kıyamet
gününde biriniz boynunda devesiyle ve deve gibi de böğürerek: «Ey Muhammed!»
deyip benden yardım istemesin. Zira orada: «Senin için artık bir şey yapamam,
çünkü zamanında sana tebliğimi yapmıştım» diyeceğim.
Dikkat edin de kıyamet
gününde biriniz boynunda koyunuyla ve meleyerek: «Ey Muhammed!» deyip benden
yardım istemesin. Zira orada: «Senin için artık bir şey yapamam, çünkü
zamanında sana tebliğimi yapmıştım» diyeceğim. Kıyamet gününde (zekatı
verilmemiş) mallarınız kel bir yılan şeklinde sizlerin peşinden koşacaktır.
«Ben senin biriktirdiğin mallarınım!» diyerekten sahibini kovalar ve sonunda
onu parmağI.ndan yakalar" buyurdu.
Mücteba: 5/23; Tuhfe:
13732.